Herkese Merhabalar,

​

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu turnuvada genel olarak en çok 11 yaş gruplarını beğendim.  Fundamentalleri doğrusu abileri ablalarından daha güzel göründü gözüme.. Eskilerde daha çok atletik performansları ile dikkat çeken 11 yaş çocuklarımız artık bana göre dünya standardına yakın bir teknikle dikkatimi çektiler.  11 yaş daha çok Bursa’dan gelen çocuklarımız olduğu için bu bölgede görev yapan eğitmen arkadaşlarımı tebrik etmek isterim.  Birşeyler dünya çapında bir yola girmiş.  Mehmet Alp rakipsiz kalmış olmak bir yana tekniğini gayet de yetişkinler kıvamına getirmiş doğrusu yetişkinliğini şimdiden merak etmeye başladım.i  Sefa'yı da merak ediyordum ama Deniz ve Eren’in yokluğunda Mehmet Alp rakip tanımadan domine etti 11 yaş erkekleri. Eline Sağlık Mehmet Alp. Sefa’dan da ümidimi kesiyor değilim, son derece yetenekli buluyorum onu da  ama sanki daha çok zaman ayırması gerekiyormuş gibi geldi bana. Sefa ile Mehmet Yaman maçı sanırım bu grupta en çekişmeli maç oldu.  Ömer Ayran, İlyas, Ahmet Emir ve Barbaros da beğendiğim kardeşlerimizden oldular. Bir sonraki turnuvada ne yapacaklar göreceğiz. . Derviş, Doruk , Arda ve Alaz da eminim çok güzel bir tecrübe edindiler, şimdi bunların ışığında hazırlık çalışmaları daha bir anlam kazanacaktır. 

 

İlk Türkiye Şampiyonamızda Ankara da 2008 yılı diye hatırlıyorum Kaptan hocanın yetiştirdiği genç kardeşimiz vardı.  Yıllar sonra  Doruk ile  Ankara'dan genç bir kardeşimi görmekten çok mutlu oldum. Asil hocam daha da gençler görmek istiyorum, istiyoruz , bilesin.

 

11 Yaş Kadınlarda da aynı şekilde kalite göze çarpıyordu. Cemre Yurtoğlu , Yaren Ela ile yaptığı maçı son derece çekişmeli idi. 3.lük maçında da Zeynep Duru ile Ahsen’in 3-2'lik maçı heyecanlı idi. Tüm sporcularımızı  canı gönülden tebrik ediyorum.  Hızla ilerleyin Avrupa duysun sesimizii.. 

​

13 Yaş Kadınlarda da Ümmünaz çok dominant bir şampiyona geçirdi. Ümmünaz diğer kardeşlerimize göre daha bir göz doldurdu ise de bu yaşda Avrupalı oyuncuların standartlarını düşününce!!  Hilal ise 2.likle bu seferlik razı oldu ama hep böyle mi gider bakacağız ona da.  Güneş'le İpek maçı da gayet keyifle izlediğim güzel maçlardandı. Güneş de ipek de bence oynadıkları oyunlardan çok daha fazla potansiyele sahip oyuncular. Bu grupta en çekişmeli maçlardan biri de Ezgi ve Ceylin maçı oldu. Onlarla beraber Defne ve Nil’i de tebrik ederim. Daha çok çalışmaya ihtiyaç var ama!!

​

13 Yaş Erkekler de maçlar ve rekabet kendini çok daha hissettirdi. Çınar şampiyon olurken turnuva boyunca çekişmeli maçları istikrarı ile kazanmayı başardı. Halit de Ozan da hatta Deniz de Çınar’ı fazlası ile zorladılar ve anladık ki bu kategoride her an herşey olabilir.  Demek ki bu ilk 4 oyuncu arasında çok az fark var ki bence bu gayet güzel haber. Ancak 13 yaş Erkeklerde biraz daha öne çıkan temel teknikler ve dünya ile rekabet edebilmek için arka alanda daha kuvvetli bir oyun gelişimi bir an önce olmalı. Ceyhun, Yasin, Sarp ve Hakan da bu doğrultuda iyi çalışmaya başlarlarsa gerçek potansiyellerine yaklaşırlarsa yakın gelecekte güzel sporcularımız olacak demektir.

​

15 ve 17  Yaşlarda Türkiye Şampiyonaları daha bir önemli hale gelir çünkü ilk 4 oyuncular Milli takım aday kadrosuna girmeye hak kazanırlar. Bu nedenle mi oldu bilmem ama kızlar da erkekleri de turnuvanın en heyecanlı en çekişmeli en çok gelişme kaydeden oyuncularına şahit ettiler bizi.  15 Erkeklerde Geçen yılın ilk 3 oyuncusuna Almanya’da yaşayan Taner kardeşimiz de eşlik etti ve gücümüze güç kattı. Doğrusu Doruk rakip tanımadı ve diğer sporculardan net olarak ayrılıyordu. Daha zor hata yapması ve hucum ederken elini hiç titretmemesi, sakinliği yanında oyunu her alanda oynayabilmesi diğer kardeşlerimizden farklı idi ancak onunla da Prag da gördük ki bu alanlarda henüz Avrupa ayarında değiliz. Daha çekin bir antrenman programına girmek gerek. Taner ilk defa katıldığı Türkiye Turnuvasında adım adım zorlandı fakat tur tur da açıldı ve mücadelesinden hiç taviz verdi. Tekniğini tartışacak birşey yok keza mücadele gücü de çok yerinde ancak kortun arka alanında hızla gelişmeli ve kolay hatalarının sayısını hatırı sayılır biçimde toparlamalı. 3. Olan Ege ilçin de benzer şeyler söylenebilir. Ege tüm kategoride en sert oynayabilen sporcu gibi duruyorsa da aynı zaman da en kolay hata yapan, oyun planı en dağınık sporcu olarak gözüktü. Potansiyeli müthiş ama sakinliğini ve şut seçimlerini geliştirmeli. Alper bence en çok gelişim gösteren oyuncu olmuş bu kategoride yine de ilk 3'e giremediğine göre demek ki diğer oyuncularda da gelişme var.  Sert vuruşları da gelişmiş, arka alanda da. Önceki maçlarına göre basit hataları da azalmış bunlar güzel gelişmeler ancak maçı kazanmayı bilmek diye birşey vardır ki finallere gelince bunun eksikliğini gözlemledim. Ancak zaman var. Aynı azimle çalışmaya devam. Aras ve  Alkım maçı 3-2 lik çekişmeye sahne olduysa da doğrusu ilk 4 den oyun gücü olarak uzak kaldılar. Aynı şekilde CAndaş, Emre, Eren , Berke, Emir, Emircan, Mustafa, Yusuf , Tuna, Yusuf Efe, Tuna Güven  çok daha sıkı çalışmalı ve oyunun tüm alanlarını geliştirmeliler. Unutmasınlar ki gelişim sizin kararınıza bağlıdır en çok.

​

15 Yaş Kadınlarda müthiş bir heyecan vardı. Beril daha sakin bir konsantrasyonla maç boyu mücadele gücünü yüksek tutarak turnuvayı önde tamamlamayı başlardı. Duru’nun da mücadele gücü ondan aşağıda kalmadı ama doğrusu Beril’e göre biraz daha panik halinde oynadı, öz güveni yüksekti ama sanki kendine fazla baskı yapmış gibi geldi bana. Zeynep bazen 1. bazen 3. aslında bu 3 sporcu sürekli değişen bir sıralama sonuçlarına sahipler bu sefer böyle bitti.  Ancak görüldü ki bir 4. isim eklendi: Feride.  En çok sıçrama kaydeden bana göre o olmuş. İncisu ve Zeynep umarım ne kadar potansiyelleri olduklarının farkında olurlar. Eğer yurt dışında bir junior turnuva görürlerse bence hepsi en gerçek oyun güçlerinin nereye kadar büyüyebileceklerini anlamalarına yarayacaktır. Eğer sporcular konsantrasyonlarını toparlar ve kendilerine  biraz daha inanır gayet ederlerse gerçek seviyelerinin şu anda bulundukları seviyeden çok daha ötede olduklarını göreceklerdir. 

​

17 Yaş Kadınlar finali Turnuvanın açık ara en heyecanlı en çekişmeli maçına sahne oldu. Gözde ve Beren. İlk maçı da güzeldi gruplarda ama finalde ki bir başka idi doğrusu. Beren bariz olarak kendini geliştirmiş bu kesin ancak Gözde sadece geliştirmemiş oyununun mücadele gücünü de arttırmış. Harika olmuş. Elbette her iki sporcumuzun da katetmesi gereken pek çok önemli eksik var. Ancak ben artık ülkemin gençlerine biraz daha fazla inanıyorum. Gözde ve Beren de artık biraz daha erkeklerde de antrenmana girse sanki ne güzel olur!!  Irmak’dan da aynı gelişimi bekliyorum o da güzel oyununa biraz daha mücadele eklemeli ardından da arka alanda sert vuruşlar ve üst seviye oyun da gelecektir. Elif de iyi gidiyor bence ancak gerçek gücünü keşfetmeli artık. Biraz daha iyi footwork biraz daha sert vuruşlar daha evrensel bir squash oynanamızı sağlayacaktır. Selen, Şadiye bakalım önümüzdeki turnuvalara nasıl gelecekler. Gülşah pandemi arasından sonra tekrar raketi eline aldı. Potansiyelini biliyorum herkese de gösterecektir yakında. 

​

17 Yaş Erkekler de Ferruh tıpkı Doruk gibi rakipsiz kaldı. Aslında Eymen oyununu müthiş ilerletmiş ve tam bir squashçı soğukkanlılığı ile oynuyor ve oyunundaki gelişme gün gün gözle görünüyor fakat sanki setin sonlarına doğru bu inancından savrulma oldu. Squashta daha geç hata yapanın siz olması için sayı içinde de set içinde mücadele sonuna kadar devam etmeli. Bu sayıyı seti kazanamasakta bize nasıl kazanılacağını o öğretecek. Ata’nın potansiyeli müthiş , sporcu zekası da soğukkanlılığı da tam kararında , fiziksel avantajları malum. Hızla footwork gelişimi ve sert vuruş gelişimi bunlara eklenirse A takıma direk göz kırpmaya başlayacaktır. Aynı şekilde anatomik ve atletik olarak çok kararında. Rüzgar ve Ata yoğun antrenman temposuna girseler oyunlarını nereye kadar ilerletirler bende merak ediyorum. Rüzgardaki mental gelişim inanılmaz ancak kararlılığından taviz vermemeli. 

​

19 yaş Erkeklerde 5 sporcu Lig usulü olarak oynadılar ve ipi göğüsleyen Dmitry oldu. Kaan ile oynadığı maçta zorlandığını gördüm ama Tuna ile seyredemedim maalesef halbuki bu maçı merak ediyordum. Dmitry , Ferruh, Doruk Antalya da A milli takım adaylığına hazırlanıyorlar görüyor ve biliyorum bence üçünde de böyle bir potansiyel var ancak bilmeliler ki esas gayret bu noktadan sonra gösterilmeli.  Kaan her zamankine göre basit hatalarını biraz bile azaldığından ne kadar tehlikeli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Teknik olarak en küçük sorun görmüyorum, fiziksel olarak da kapasitesi müthiş. Çok talihsiz bir dönemden geçiyor ancak onun mental gücüne de yeteneklerine de çok inanıyorum. Hepsi ile baş edecek ve güçlü özel bir insan olarak yaşamında çevresi için etki yaratan insan olacaktır.  Tuna çok iyi mücadele ediyor ve oyunun güzel yanları var gerçekten de , hızla footwork ve arka alan gelişimine dikkat etmeli.  Arda için biraz fantastik oynamaya çalışıyor gibi geliyor bana, daha zor hata yapan mücadele gücü yüksek bir oyuncu haline gelse keşke çünkü gayet yetenekli buluyorum onu da. 

​

19 Yaş Kadınlar da Tuana hiç zorlanmadan tüm maçlarını kazanırken gayet de etkili oynadı. Onunla ilgili kanatimi aşağıda genel olarak Türkiye de ki eksiklerimizi açıklarken belirteceğim. Tuana pandemi sırasında oyunu bırakmayan birisi olarak bırakan birisi ile arada nasıl bir fark oluştuğunu gayet güzel Ayşenaz’a da göstermiş oldu. Ne yalan söyleyeyim  daha büyük fark beklerdim ki aşağıda belirteceğim konu da biraz bu. Ayşe squasha ara verirken de Türkiye'nin güçlü kadın oyuncularından birisi idi ve yıllar geçsede o kadar unutulmuyormuş gördük. Ayşe yeniden bıraktığı yerden devam etse bile daha çok genç ve bence mutlaka yeniden Türkiyenin en iyi kadın oyuncularından birisi olacaktır, hoş zaten şu anda da öyle. Üçüncü olarak Eylül de biraz duraklama gördüm sanki , yada son zamanlarda ki güzel ilerleyişinin ardından biraz bir soluklanıyor belki. Ümit ederim ki kendini “ilerleyemiyorum” diye mental sıkıntıya sokmamıştır. Pek çok oyuncu hızlı ilerleyişinin ardından zaman zaman duraklama dönemine girer. Burada öncelikli olarak bir temel tekniklerde sorun olup olmadığına bakıp eğer yoksa hiç duruma bakmadan çalışmalara devam etmek lazım. Eğer temel teknik sorunu varsa da bu kez bu sorunun üzerine eğilip ardından yeniden çalışmalara yüksek tempoda devam. Belki Ece de benzer bir düşünceye sahip olmuş olabilir fakat hiç kötü hissetmesin kendini. Bence başladığı tarih olarak gayet iyi gidiyor sadece belki ara ara temposunu arttırmalı ve kaşlarını çatarak daha sert antrenman yapsa fena halde  hızlanacaktır. İpek de son zamanlarda hızlanma olduğu çok aşikar ve benzer birşeyi Berra içinde söyleyebilirim. her ikisinden de çok umutluyum.  Aysu Naz Taştan ne yazık ki biraz da benim hatama kurban oldu. Ne oldu nasıl oldu da onu 15 e değilde 19 a yazdık anlamadım Naz’ın 17 yaş da olması gerekiyordu. Neyse zaten pandemi onu da bölmüştü yeniden bir yerlerden başlayalım bakalım ne olacak.

 

Genel özet olarak temel tekniklerde gözle görünür bir gelişim olmuş bence. Özellikle Bursa tarafında. Antalya  1. sıraları bariz almakla beraber aradaki fark da kapanıyor gibi. Özellikle aşağıdan gelen gençler konusunda sayı olarak Bursa önemli bir çoğunluk yakalamış durumda . Umarım Antalya eski yüksek sayısı ile geri döner. Rekabetten daha güzel bir gelişim bilmiyorum.  Ancak Avrupa ile rekabet edeceksek arka alanda daha kuvvetli oynamalı, daha sert vuruşları daha isabetli yapmalı ve basit hata konusunda soğukkanlı olmalıyız. Sıcak kanlı insanlar olarak aceleciliğimizi anlıyorum ancak bunu hücum squashı haline getirirken önce defans gelişimi de sağlamalıyız bana göre.  Bunlar tamamen benim kişisel görüşlerim. Dilerim başka arkadaşlarımızın da yorumlarını duymaya başlarız artık çünkü sıkı takipçiler oluştuğunu görebilyorum, kırmadan dökmeden gayrete devam.

 

 

Burhan ATASOY

ESF Level 2 Squash Coaching

 

Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu

Squash Türkiye Koordinatörü /  Türkiye Squash Coodinator