top of page

Kuruluş Amacı

Türkiye Squash kuruluş amacı

Burhan Atasoy

Türkiye Squash

Koordinatörü

Değerli Squash Severler,

Squash’ın 2028 Los Angeles olimpiyatlarında olması ile açılan bu dönemde yep yeni gelişmelere yelken açmış durumdayız.

Bu gelişmelerin nasıl sonuçlar doğuracağı, hep beraber bizlerin nasıl bir duruş sergileyeceğimizle şekilleneceğini bilmeliyiz. Kollarımızı sıvamalı şimdiye kadar ne yaptıysak onların kat be kat ötesine geçmeliyiz. Nispeten yeni bir branşı ülke çapında bilinir kılmak, tahmin edeceğiniz gibi kolay olmasa da, geçmişte de pek çok örneği olduğu üzere yapılamayacak bir şey de değil. Ülkemize ilk basketbolun voleybolun geldiği yılları düşünün, 1900 yılların başı, onca imkansızlık ve iletişim zorluklarına rağmen kulüpler kuruldu, ligler yapıldı. Biz de bugünün şartlarında bunları yapabilmek için yeterli imkana sahibiz.  Yeter ki bu bizler planlı programlı ve şahsiyetli bir duruş sergileyebilelim.

 

İşte bu yeni web sitemiz de bu amaca hizmet etmek için kurulmuş ve siz değerli Squash severlerimizin her türlü çalışmasını sergileyen, sunan ve mümkün ise arşiv niteliği de kazandıracak bir referans merkezi haline gelmesi planlanmıştır. 

En önemli eksiğimiz; Tesisler. Ülkemizde tek bir Squash tesisi bile yok. Sadece 2 tane belediyemize ve 1 tane de Gençlik Spor Genel Müdürlüğümüze ait kortlar var. Bunlar da  basketbol, yüzme ya da futbol stadyumunun içinde 2’şer tane.  Bu kortlarımızın da bazılarının yenilenmeye, bazılarının da bakıma ihtiyacı var. 

 

Sadece toplam nüfusu 2 milyon civarı olan Slovenya da 6 kortlu ve başka bir noktada  4 kortlu da başka bir tesis var.  Balkanların en büyük ülkesi olan Türkiye,  Squash Balkan şampiyonasını organize etme sırası kendisine geldiğinde tesis yokluğundan  “pas” geçiyor!!!

Ülkemizde Milli takımlarımız var. Yurt dışında turnuvalara katılan sporcularımız var. Hatta bu sporcular Avrupa sıralamalarında top 10'a girmişti zamanında (Emirhan Şen 17 yaş'ta ilk 3'e girmişti, Esma ve Zeynep Kabakçı 2017 Balkan Gençler Şampiyonasında final oynadılar ancak Türkiye'de bir tane bile Squash tesisi yok!!

 

Tesis konusu bütün hikayenin başladığı nokta. Bununla birlikte zaman içinde gördük ki, tesis tek başına bir sorun değilmiş.. Sorunların en büyüğü imiş. Tesisin nasıl işletildiği de, antrenör varlığı ve kalitesi de, bir organizasyon yapıldığında zamanını ve bilgisini içine koyacak yöneticilerin varlığı da oldukça önemliymiş. 

Camia olarak öyle bir gayret içinde olmalıyız ki, tüm bunların üstesinden gelecek kadrolarımız fazlası ile ortaya çıksın.

Değerli Antrenör arkadaşlarım; Yıllarca pek çok branşta oyuncularımızın mental ve teknik bilgi eksikliklerinden dünyanın ne kadar gerisinde kaldığını hep beraber yaşadık. Herkes başarıya odaklanırken asıl sorun bilgi eksikliğimiz, odaklanma kriterlerimizin farklılığı ve maalesef yüksek genç nüfusa oranla çok düşük bir spor yapma sayısı ile batı ülkelerine seyirci kaldık.  Sportif başarıya giden yol tüm dünyada bireyselleşti. Antrenörler artık neredeyse belirleyici unsur olmaktan ziyade sanki bir antrenman malzemesi haline geldi. Antrenör olarak sporcuyu alıp dünya çapında bir oyuncu haline getirmek artık bizim ana unsurumuz değil. Biz belki de daha çok başlayıp da 5-10 yıl teknik ve taktiği öğrenmiş sporcuların bir çırpıda Squash'ı bırakmamasına konsantre olmalıyız bugün artık. Onların öz güvenli, sporunu seven ona sahip çıkan, onun sosyal ve dinamik avantajlarının tadını çıkarabilen sporculara yönelmeliyiz.  Bırakalım sporcularımız eğlensinler, biz sadece sınırları güzel planlayalım onları dış ve iç streslerden sakınalım.  

Antrenörlük açısından bize özel bir bir başka önemli konu da; Bilgi.  Yani sportif açıdan uygulama olarak “teknik”.   Teknik, sadece şık ve etkili bir unsur olmanın ötesinde belki de birinci işlevi bizim için “sporcu sağlığını korumak”, ikinci işlev olarak da “onun sonu olmayan “ilerleme-gelişme” denizinde yol almasını sağlayacak alt yapı olmasıdır. Bazen sporcuyu en hızlı ve en etkili geliştiren yöntemler gördük ki sporcunun sağlığını tehlikeye atabiliyor.  Zihnimizde daha iyi canlanması açısından bir örnek verelim. En yaygın kuvvet antrenmanlarından bench press'te hocalar hep en etkili yöntemin göğüse değdirene kadar barın indirilmesi olduğunu söylerlerdi. Evet belki gelişim açısından bu böyle olabilir, ancak doktorlar bu durumun omuzlar için ciddi bir eklem deformasyonu olduğuna işaret ediyorlar. Ayrıntıları bir yana bırakacak olursak bu örnek bize en sıkı gelişimin en sağlıklı gelişim demek olmadığını anlatması açısından yeterli.  Bizler daima sporcularımızın sağlıklarını ön planda tutalım. Erken yaşlanan, eklem ve kas sıkıntıları çeken, kalp rahatsızlıkları yaşayan ve bu sıkıntıları aşırı spora maruz kalmak olan başarılı sporcular bizim için övünme vesilesi olmasın. Biz daha çok bir ömür boyu Squash oynayabilen böylelikle de beden veya psikolojik sağlıklarına ve sosyal hayatlarına katkı sağladığımız sporcularla övünelim. Kişisel olarak uzun yıllar Squash oynayan, uluslararası turnuvalara katılan kişilere katkım benim açımdan en övünülesi başarımdır.  Elbette ben böyle yapıyorum herkes de böyle yapsın diyebilme hakkına sahip değilim ama bir düşünün derim…

Diğer yandan ülkemiz Squash’ını temsilen kendimize özgü bir tarz, anlayış geliştirmeliyiz. Bir ekol olmak sanıldığı kadar zor olamayabilir. Yeter ki bilim ve azimden taviz vermeyelim.

Değerli Veliler; günümüzde çocuklarımızın spor yapabilmesi velilerimizin fedakarlıklarıyla birebir bağlı hale geldi. Evet öncelik sizin fakat, çocuklar aslında dünyamızın ortak değerleri. Bir dönem çok başarılı ve milyon dolarlar kazanan sporcuların durumları veliler üzerinde maddi bir örnekleme yarattı ise de bugün durum çok farklı.  Sigara, alkol artık sıradan konular. Ancak asıl tehlikeler “uyuşturucu, yani madde bağımlılığı”, erken yaşlarda uygunsuz cinsel içerik, ekran bağımlılığı ve asosyallik, obezite ve buna bağlı sağlık rahatsızlıkları. Tüm bunların karşısındaki en büyük koruyucu kahramanımız “spor”.  Lütfen başarı konusunda siz de baskıcı olmayın. Çocuklarımız spora bir hobi alternatifi olarak değil, neredeyse okula gitme hassasiyeti ile gitmeli. Bunun onun hayatı üzerindeki etkilerinin okula eş değer olduğunu sakın unutmayın. Bu nedenle de en doğru branş, en doğru sportif kompleks ve en doğru eğitmen seçimi çok daha önemli kriterleriniz olsun. Pek çok velimizin sporu bir “olsa da olur, olmasa da” yaklaşımında değerlendirmesi aslında çok ciddi bir risk.  

Çocuklarımız konusunda bir başka tehlike en zayıf yerimizden geliyor; onlara olan sevgimizden. Burada çocuklarımıza beslediğimiz sevgi onları evin karar verici mercii haline getirmemeli. Çocuklarımızın bazı faaliyetlerde fazlası ile sabırsız davranarak aslında onlara çok uygun olan bazı aktivitelere gerekli şansı tanımayabiliyorlar. Lütfen unutmayın, aşırı şımartılan bir çocuğa verdiğiniz zarar, bilinen en tehlikeli zarardır.

Değerli Sporcular; tercih etiğiniz bir faaliyeti severek yapmanız bizim için önemli. Fakat spor sizin her an eğlendiğiniz bir faaliyet olmaktan aslında çok öte,  size pek çok konuda destek verebilecek bir yaşam biçimidir. Lütfen günlük düşünmeyin. Hedeflerinizi belirlerken daha ileriye çevirin gözlerinizi.  Bir maçı yenmek sizi şampiyon yapmaz ve o maçı kaybetmek de sizi kötü oyuncu yapmaz. Seviyenizi gösteren en önemli gösterge oyunun içinde yapabilirliklerinizdir. Eskisinden daha güzel şut seçimi yapabiliyor musunuz, vuruşlarınız daha etkili oluyor mu, gücünüz ve hızınız gelişiyor mu?? Daha çok bunları kontrol edin. Bugün sürekli yenildiğiniz bir rakibiniz sizin düzenli çalışmalarınızın sonucunda pek yakın gelecekte sürekli yendiğiniz bir oyuncu haline gelebilir.  Gözü ileriye bakan oyuncular ayrıca stresten ve maç heyecanından pek de etkilenmezler, buna karşın ilk oynadığı maçı en önemli maç zanneden oyuncular maç heyecanına çok fazla maruz kalırlar. Ancak şunu da belirtelim ki ne yaparsanız yapın belli oranda heyecan daima işin içindedir  ki o heyecan da bizim emeklerimizin, sevgimizin bir sonucudur: yani olmalıdır. 

 

Sporun ve Sporumuzun Yöneticisi Arkadaşlarım; eğer bu görevlere geldiniz ise, zaman artık sizin, sizden sonrakilere en güzel fırsatları aktarma zamanınız geldi demektir. Gerçek kariyer de, gerçek kazanç da ancak gençlerimize, çocuklarımıza yaratacağınız olanaklarla ortaya çıkacaktır. Günlük kazanç elde etmeye çalışan pek çok kişiyi gördük. Peşlerinden neler konuşulduğunu da duyduk. Böyle olmaya özenmeyin lütfen. Tarih her türlü sizi yazacak; ama bakalım nasıl yazacak ??!!

Burhan Atasoy

Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu

Türkiye Squash Koordinatörü

Türkiye Squash logo 2
Tüm hakları saklıdır © 2024 - Türkiye Squash
bottom of page